Çok Fena (bölüm 4)
KİTABIM VE BOLUMLERI HAKKINDA BANA CHAT ÜZERİNDEN GUZEL YORUMLARLA GELEN HERKESE TEŞEKKÜR ETMEK ISTERIM. KITAPTA BOLUMLERI OKURKEN AŞAĞİDA MAVI DİKDÖRTGEN KONUŞMA BALONCUĞUNA BASARAK GÖRÜŞLERİNİZİ CHAT UZERINDEN BELIRTEBILIRSINIZ. BU ZAMANA KADAR NEZAKETLE FIKIR BELIRTEN HERKESE TESEKKUR EDERIM.
Yine dikildi ve yüzüme bakarak. Buse abla ;
-Yarım saati geçti kuzum rahatlat.
Buse abla karnına yaslamıştı bacağımı diz arkasından kavrayıp sol koluyla. Sağ elini bana uzattı ve bende tuttum. Sağ bacağım sandalye üstünde dizden kırık duruyordu. Sağ kolumu tutan eniştem beni kendine çekerek minik titreten ileri geri hareketler ile bedenime ritim veriyordu. Onun ritmiyle titrer gibiydi tüm vücudum masa üstünde. Sağ eliyle giriş kapısı üstünde karnımı bastırarak baş parmağı ile mast yapıyordu. Yukarı aşağı oynatıyordu baş parmağı ile o bölgede gerdirerek. Titreyen bedenimle volkan gibi taştı içim. Deprem yaratmış gibi zevki içerden çekip çıkarması beş dakikayı buldu ve fena patladım. Kasılmalar ve nefes nefese halim kesilince eğilip alnımda iki kaş arasına öpücük kondurdu yarım dakikalık. Bu öpücük üçüncü gözde dehşet bir his yarattı ve kasılarak solucanı boğmak istedim. Buna izin verdi bir süre . Ayakta ona göre 40-45⁰ açı ile dikip karnımı , göğüslerimi, yüzümü, boynumu , omuzlarımı okşadı. Beş dakika sonra tekrar yatırdı . Ceset gibiydim. Beş dakika daha öyle sırtımı okşayarak durdu. Ardından yavaşça çıktı. Göbeğime öpücük bırakarak solucana taktığı kıyafeti çıkarttı. O görevini yapmış ve derdini atamamıştı içinden. Dimdik duruyordu hala karşımda.
-Yaaa dünkü ikinci olanı erkene alalımmı? Bir dahakine onu yapalım mı?
-Emredersin Timo , sen nasıl istersen.
Nasılsa çıktı ağzımdan bilmiyorum ama çıkmıştı işte. Timo aşırı mutlu oldu bu dediğime. Buse abla ;
-Ben hazırlığı yapayım sen ne zaman istersen yaparsınız Beyza .
Ben Buse ablaya ve Timo'ya dönerek;
-Abla ona sor o ne zaman isterse , isterse şimdi bile olur.
Alnımdan öpüşü aşırı bir endorfin salgılatmıştı bana tüy gibi olmuştum. Buse abla spor odasına gitti. Ben bir limonata daha içtim ardından WC 'ye gittim. Geldiğimde Timo oturuyordu.
-Hoşgeldin kuzum .
-Hoşbuldum Koçum.
Koç gibiydi çünkü. Aslan ve leopar gibiydi birde. Sarıldım yanına oturup.
-Nasıl keyif aldınmı?
Almaz mıyım sorulur mu yaaa!
Bakışlarım anlatmıştı, bir tatlı öpücük daha aldım alnımdan. Endorfin tavan yaptı gene. Buse abla içeri girdi ve ;
-Herşey hazır ne zaman istersen hayatım oraya geçebilirsiniz.
Ben Timo'ya baktım. Gülerek;
-Sen ne zaman istersen söyle gideriz kuzum.
-Sen oyuncağı alacak mısın yanına?
Ben hemen kalkıp yukarı odaya gittim. Oradan oyuncağı alıp geldim ve sehpa üzerine bıraktım. Timo yüzümü okşadı.
-Biraz hareketsiz durmak istiyorum. Tadına varayım olur mu?
-Canım sen nasıl istiyorsan yaaa! Ben karışmıyorum sende hepsi. Ben süreye bakmıyorum zaten şaşkınım olana bitene.
-Niye kuzum sebep?
-Ya ben hiç böyle yaşamadım ki. Dün bugün derken zaten temas oldumu bitmiyor sanki alıştırdın resmen. Ben hiç böylesini yaşamadım ki. İstediğin kadar , istediğin süre istediğin şekil.
Sarıldım o da sarıldı. Muhabbet ettik 15-20 dakika sırtımı ve kalçalarımı okşadı bu esnada. Solucan baya sert durumda idi.
-Ben dayanamıycam hayatım içeri gidelim biz.
Buse abla;
-Tamam aşkım seni anlıyorum baya belli. Bir öncekinden dolusun sen.
Ayağa kalktık. Buse abla bana oyuncağı verdi. Onu takmamı istedi. Ben slikon şekli malum oyuncağı masada bulunan bebek yağı ile ıslatıp geldim. Onu ikisinin gözü önünde takmaya gayret gösterirken Timo eliyle elimi tutarak bastırdı ve ona bıraktım. Avuç ortasına aldığı oyuncak onun solucanı boyutunda olmadığı için zevk odasına daha rahat misafir oldu. Saf ve mazlum bakişlar atıyordum ona. Bana baktı ve gülerek elimden tutup.
-Gel hadi çabuk gel delircem çok fena oldum .
Spor odasına doğru giderken oyuncak orada yani vajinamda olduğu için şaşkın ve hafif paytak şekilde yürüdüm . Elim orada çıkmasın diye baskı yapıyordum. Fırlayıp gidecekmiş gibi geldi. Odaya girince şaşırdım. Spor odasında duvarda büyük ayna vardı. Onun bir metre önünde ortada yatak gibi yer ayarlanmıştı. Buse abla yerde spor metlerinden (yere serilen ) benim boy uzunluğumda iki tanesini üst üste koymuştu. Karın kalça bölümüne denk gelecek şekilde yükseklik bulunuyordu orada da yastık vardi sanırım. Tek kişilik yatak gibi düşünün. 70 cm kadar genişlikte . 1.5 metre uzunluğunda . İki adet boy aynası vardı yatağa yattığımızda tüm olanı görebileceğimiz , iki yanımızda paralel boy aynaları sağda sehpa solda üç kisilik sırtlığı olmayan soyunma odası bankına dayalı idi. Üstüne yatip ağırlık kaldırılan banklardan. Ben Buse abla gösterdiği için eliyle direk yattım hazırlanan yatak üstüne. Karnım ve kasık bölgemdeki yükselti yastık olduğunu anladığım üst kısım hariç sertti. Baş kısmına bir yastık koydu Buse abla. Çenem yastığa yaslı şekilde bakarken yükselti kalçamı baş hizama kadar yükseltmişti aynadaki görüntüde. Alın şakak kısmımın kenarlarında görünüyordu. Başımın üst kısmında tepeler belli belirsizdi. Timo üstüme doğru gelip dizleri üstünde çöktü . Eliyle bebek yağından bir kaç damla döktü her tepeye ve şiseyi buse ablaya verip akan yağı avuç içleri ile ovarak yaydı. Buse abla bir kaç damla daha döktü yukardan kuyruk sokumu bölgesine denk geldi aşağı doğru inerken , eliyle iki tepe arasına solucanı koyduğunda o da karşıya aynaya baktı. Ayakta iken kesin bebek yağı kaplanmıştı parlıyordu. Baskıyı hissettim. Üç biraz zorlama ile görüntüden kayboldu ve bir kaç cm daha onu takip etti. Solucan bana çift taraflı zevk için anal olarak bedenimde misafir olurken başımı hafif kırıp yatırdım. Solucan kırılacak gibi oldu bir an çünkü sıktım, baskı ve kayganlık bunu yapmama izin vermedi. Solucan görselden kaybolup içime giriyordu. İçeriyi kaplarken gerginlik ve sıkıca içimi kaplıyor ve burası benim diyordu. Kan doluyordu hala. Sakin ve aşırı baskı uygulamadan çok yavaş olup bitiyordu herşey. Sızı umrumda değildi. Timo;
-Beyzaaaaa!
Sessiz bir şekilde uzatarak.
-Efendiiiiimm!
-Offffff Beyzaaaaaa.
-Offfff Timooooo.
Döndürme başlayıp biraz daha temas olunca yarıya geldiği için üstüme doğru yanaştı karnını sırtıma temas ettirdi. Sağ tarafa döndüm başımı. Kalçam yüksekte ve baş altı yastığım omzum ve başımı yüksek tutunca sırtım çukur bir yay oluşturmuştu. Kendi gözümle göremesemde aynada dönerek kayboluyordu solucan görünürden. Döndürme bitince kalp atışı gibi atıyordu. Tek hareket o kaldı bir iki dakika boyunca. Şişip daraldıkça solucan ilerliyordu. Sanki canlı gibiydi. Aparat yaklaştıkça sızı azalır gibi oldu ama gerginlik fazlaydı. İçimi kaplamıştı organı. Onun kalça ve beli kalçamı kapladı ve sakince ağırlığını verince kalçam görüntüden iyice çıkmıştı. Gözükmüyordu artık. İki uzay üssü kenetlenmişti. Aparat giriş kısmına dayanmıştı. Kasıkları kalçama yapıştığında döndürdü ama biraz insafsızca oldu. Ben irkilince sakinleşti ve baskıyı azalttı döndürme durmadı ama.
-Sana bir güzellik yapayım mı?
-Yap hadi.
-Başını kaldır.
Kaldırdım. Çenemden tutup biraz daha kaldırdı hani yukarı bakar şekildeydim yatarken. İçimde kalp atışını hızlandırarak iki kaş arasına öpücük kondurunca benim ayaklar havaya kalktı. Kalçasına, bacaklarına vurur gibi sallandılar. Endorfin patlaması yaşanıyordu bedenimde. Beni mutlu ettiğini anlamış gibiydi. Öpücük boyunca resmen makineli tüfek gibiydi organ sperm atar gibi tık tık oynuyordu. Öpücük kesilince bunu da bıraktı ve ağırlığını verip hareketsiz durdu.
-Keyfine bak yorma enişteeeeem.
Akabinde başlayan ve Buse abla ile ilgili komik muhabbette, espriler olurken bu işin keyfini yaşadığını hissettiriyordu arada. Söylemiyordu ama içerde olmasının mutluluğu hissediliyordu. Hareket yoktu sağımda yastığa yüzü bana yani sola dönük bende ona hafif yukarı doğru baktım boyu uzun olduğundan. Öyle konuşup gülüşürken arada o kalp atışını yaparak temas halinde ve içerde olduğunu hissettiriyordu. Gergin şekilde sığmış ve burası benim diyordu boşalır gibi oynatarak. Buse abla gitmişti biz muhabbet ederken . İçimde fazla hareket etmeden sadece kalp atışı ve bir kaç cm.lik ileri geri hareketle susmadan kakara kikiri muhabbet ediyorduk. Buse abla yarım saatten biraz fazla sonra Gelip bir sandalyeye oturunca ;
-Hazırmısın Beyza?
-Neye ablaaaa!
Bu neeeee? Dedim içimden altımdaki yastık titremeye başladı. Ayakta dururkurken vücudu titreten vibrasyon spor aleti yastık ve örtü altında idi sertlik demekki ondan dedim yine içimden. Üstümde Timo tüm ağırlığı ile yatmış iken altımdaki şey beni titretiyordu. Kıvranmaya başladım. Önde zevk odasında duran oyuncak. Diğer oda da Timo , iki zevk arasında birde bu aletin titremesi deli etti.
-Ablaaaa! Ablaaaaa! Buse ablaaaa offf abla dur Buseee ablaaaa ne olurrr durrr.
Bir dakika kadar durmadı. Çok fena oldum berbat bir işkence idi bu neydi yaaaa! Duruncaya kadar kıvrım kıvrım oldum . Kasıklarımla altta yastığı ezdim. Topuklarımla ayaklarımla Timo'nun bacak ve kalçasına doğru hızlı hızlı vurmuştum istemsiz. Alet durunca ve ben sakinleyince kasılmalarım bitti. Volkan tam patlayacak olmuştu resmen. İşkence gibiydi titremelerim. Kalp atışı oluyordu yine. Resmen fokurduyordu vajinam ve içim. İleri geri oynattı yavaş yavaş . Hem alttan , hem üstten baskı ile içimdeki solucan ve silikon oyuncak fokurtuyu kaynatıp kasılarak deli ediyordu yavastan ve yukseliyordum habire ve bu ritim patlamamı sağladı.
-Rahatla kuzum . Rahatla , ben hala buradayım. Çok hoşuma gitti çırpınman.
Elimi kaldırıp yüzünü okşadım. Kalp atışı ile teşekkür etti.
-Bunu yap arada tamammı? Çeşme gibi sanki habire sperm akıtıyorsun içime.
-Kuzum yapmak hoşuma gidiyor zaten. İstemene gerek yok. Kıpır kıpır oynatıcam kan pompalayarak boşalır gibi aynen.
Hızlanıp yavaşlayarak devam ettirdi kalp atışını. Bana bu olaylar olmadan önce hafta içi üçümüzün yaptığı muhabbette olan komik olayı anlattı tekrar kıkırdadım , o da güldü aynı şekil. Ona;
-Deminde boşalmadın niye?
-Şuanın keyfini çıkartıyorum Beyza.
-Sen bilirsin kuzum.
-Atlı kovalamıyor sonuçta.
-Haklısın Timocum.
Rahat konuşmak , anılar espriler, gülüşmeler, sanki onunla sevismiyor sadece muhabbet ediyormuş gibi geçen dakikalar. Bakarken yüzyüze o veya ben bir şey anlatırken o solucanın canlı gibi kalp atışını yapması ile aslen sevişiyoruz ama bu yaşanmıyor gibi olması ilginç oluyordu. Kısa süreli suskunluk anlarında öpüşme oluyordu. Bu esnada emer gibi uzun öpüşme esnasında anlıyordum sevistiğimi. Ancak doluluk hissi muhteşem kılıyordu bu anı. Solucan canlı değildi o yapıyordu o hareketi. Ancak ben onu ayrı o solucanı ayrı kılıyordum beynimde. Dakikalar akıp ;
-Bitsin istemiyorum ama boşalmak istersen söyle tamam mı Beyza?
-Sende öyle zaten sen yaşamadın istersen rahatla.
-İstiyorum ama bitince durmak istiyorum böyle üstünde.
-Keyfin bilir kuzuuuum. Sen nasıl istersen.
Sırasıyla okşadım yanaklarını ve çenesini ellerimi yüzüne kaldırıp. Daireler ve minik hareketler oluyordu. Sanki hava yoktu organın bulunduğu bölgede. Vakum gibi sanmıştım içimde onu. Geri çekerken içimi de çekiyordu sanki kendine. Bırakmak istemez hareketti onu kavramam. Gitme hep bu yerde kal diye etrafını sardım gibi düşünüyordum. Sesi değişmiş acı ve zevk sesleri karışık çıkıyormuş gibiydi. Kulağıma dayamıştı ağzını ancak gözleri aynada idi. Bende oraya bakıyordum. Bana uyguladığı baskı diğer taraftaki oyuncağı da bana doğru bastırıyordu yastık yüzünden. Hemen biter sandım ama uzattıkça uzatıyordu dakikaları. Ona;
-Gel kuzum rahatla hadiii!
-Kuzum o istiyor ama beynim hayır diyor. Yada tam tersi bilmiyorum. Ancak deli gibiyim.
Dedi bana ;
-Ben karışmıyorum tamam keyfine baaaak.
Diye cevap verdim ayrica ben fena sekilde yukselip uçuyordum , yüzünü dikmesi gözlerinin kayması , benimde aynı şekilde olmam baya tahrik etmişti ikimizi. Ama o çok seviyor diye gözlerimi mümkün mertebe yüzüne diktim. Tatlı tatlı "Offf Beyza, ooouuuyy Beyza, üffff üfff Beyzaaa" sözlerine, "Noldu enişteee!!, ouuyyyh Timooo!!, hımmm enişteee!" Gibi cevaplarım onun sevimli sevimli gülümsemesine sebep oluyordu. Çok nazik baskılı hareketler gelişini hissertirdi. Bende yükseldim ancak kendim zevk alma hevesine girmedim. Baskı arttıkça, sızı olsa da canımı hiç yakmadan nezaketle geldiği son anda hafif insafsız baskılar oldu. Zevk sesleri ve teşekkür eden mırıltılarına değerdi. Sadece silah sesi yoktu. Birr kaç seri patlama ile akan spermi hissettim. Ardından sakin sakin gelen atışlar ile tüm derdini bıraktı solucan. Sakinleşti derken bitirdi derken extra gelişlerde oldu damla damla.
-Buda dayanamamış gelmiş kuzum birakayım geri gidemez.
-Bırak koçuuuuum. Bırak hadi.
-Beyzaaam bak bir tane daha gelmiş .
Böyle cümleler eşliğinde içime akmış ve rahatlamıştı. Aynada yüzüme bakarak gülerken.
-Doldurdun hepsini . Benim oldu onlar. Senin değil ki artık.
-Haklısın balım .
Arada kalp atışı oluyordu yine derdini atar ve damla bırakır gibi . Rahatladı bitti desemde çok sönmüş bir solucan yoktu ortada.
-Seninki sönmedi sanki.
-Aynaya baksana Beyza.
Öndeki aynaya baktım. O ise;
-Sağdakine bak , birde soldakine.
Hepdine baktım ne demek istiyor diye. Parlak sucuk gibi terli bedenimle altında idim. Yüzüm de terli, bacaklarım ve kollarım yanlarda ama gövdem onun gövdesi ile kaplanmış, kalçam ve çizgilerim az çok belli durumda idi.
-Şu halde kendini görüyorsun. Benim yerime koy kendini hele terli yüzün yokmu? Çok fenaaa!
Döndürüyordu biraz baskı ile. Bakmamı sağlamak için iki aynaya da yüzümü çene altından avuçlayarak çevirdi aynalara tekrar tekrar. Bu döndürme hareketini devam ettirerek.
-Sönmesi pek mümkün olmuyor. Buse ablanda da öyle. İkinizde nefis vücuda sahip olan kadınsınız ve Buse ablan gibi birine alışmış bir erkek nasıl dayanıksız olsun.
Yaptığı döndürme hareketi ile kısık sesle her kelimeyi baskılı ve uzatarak söyledi bunları. Sustuğunda bile sağa ve sola aynalara döndürmeye devam etti yüzümü. En son öndeki aynaya baktık bir kaç dakika. Sonra bıraktı yastığa yüzümü sağa dönük. Öpücükler oldu şakak ve dudaklara yakın yanaklara. Sonra sola çevirdi yine öpücükler oldu aynı şekil. On dakika sürdü bu durum. Bitince durup on dakika kadar da hareketsiz kaldı üstümde . Ardından sakince solucanı zevk aldığı yerden çıkarttı ve bana;
-Burada kal , bir yere gitme, yine gelicem . Böylece yat tamam mı? İzliycem ve yine yapicam. Okey mi Beyza?
-Emriniz alınmıştır Timo bey. Sen nasıl istersen.
-Aferin hah! şöyle söz dinle.
Aynalara baktım belli süre. Buse abla tüm bu olanlar esnasında bir kaç defa kalktı, gitti ve yine geldi izledi arada. Timoyu içerde görünce. Yanıma geldi.
-Noldu kuzum içeri gelseydin.
-Hayır Timo burada kal gelicem, izliycem belki bir kere daha yapasım gelir dedi.
-Hımm! O zaman bekle. Üzme onu söz dinle bakayım.
Gülerek söyledi. Ben aynalara bakarken yüzüm ve boynumdaki terimi sildim ıslak mendille. Buse ablam bir ki tane alarak sırtımı sildi. Timo geldi bu esnada. O da aldı kalça ve bacaklarımı sildi.
-Ohhhh! Teride güzel , parfüm kokusu ile karışmış, tadınız farklı ama ilginç.
-Benim tadım ondan farklı mı?
-Sen şekerli koku seviyorsun? O çiçek ağırlıklı odunsu. İkisi de farklı kendi ten kokunuz da farklı.
-Beyza'yı sevdin yani.
-Sevdim kuzum çok teşekkürler bu zevk için.
Ben konuya dalıp;
-Bende buradayım amaaaa!
-Sen suuuuss!
Dedi ikiside. Sustum ve onları dinledim. Konuşuyorlardı.
- Biraz izlemek istiyorum. Sonra yine yaparız onunla. Minyoncuk çok tatlı yaaa.
-Artik sen bilirsin hayatım senin ellerine teslim.
-Ooo eti ve kemiği diyorsun. Evet aşkım öyle.
Bunu derken sağ kalçamı avuçladı. Sonra diğerini. Ardından sırtımı okşadı. İzliyordu her yanımı. Öpücükler kondurdu kalçama, bacaklarıma ve sırtımda bir çok noktaya. Bebekyağı döküp masaj yapmaya başladı. Buse abla sandalyede oturuyordu kokteyl içip. Sırtım, omuzlar, kollarım, bacaklarım ve kalçam parlıyordu. Yarım saat sürdü bu masaj. Her noktayı okşayarak masaj yaparken oranın güzelliğini anlatıyordu. Elleri baya yağlı idi ikisinide solucanda gezdirdi. Kalanı göğüs ve karnına sürdü kurular gibi. Ardından arkama geçti ve yine son defa kalçama bir kaç damla daha döktü. Serinliği ve yayılışı hissederken solucan bir oncekinde derdini bıraktığı yere misafir olmak istiyordu. Ikinci defa anal seks. Solucan başını kapıdan içeri uzattı yavaşça gövdesi de içeri giriyordu. Kayboldukça ;
-Yenileri gelmiş onlarda kardeşleri ile buluşmak istiyor.
-Hımm! Sen bilirsin özlemişlerdir birbirleriniiiihh!
Misafirliği hissetmek ilginçti. Doluluk hissetmek. İçinizde bir boşluğun tamamlanması gibi.
-Oooofff! Beyza izin vermiyorsun gibi sanki. Resmen itiyorsun. Kim kazanacak bu savaşı?
-Tedirginim hep sen girerken ama engel olmuyorum giriyor bak. Seninki de maşallah kocaman , yavaş ol emi?
-Hemende suç benim olur.
-Nerde büyüttün onu sen bakayım.
Sesler azalıp öpücükler başladı ve daldı içime yeniden doymuyordu adam.
DEVAM ETSİN Mİİİİİİİİİ?
YORUM YOK, CHAT VAR, EN AZİNDAN BİR İKİ KELİME YORUMDA OLURSA SEVİNİRİM.
Comments