Ayna cam Gerisinde Sevisme ve Askıda Lolita (bölüm 26)
(160 boy ve 46 kg ile 180 üstü 100+ kg karşılaştırması)
KİTABIM VE BOLUMLERI HAKKINDA BANA CHAT ÜZERİNDEN GUZEL YORUMLARLA GELEN HERKESE TEŞEKKÜR ETMEK ISTERIM. KITAPTA BOLUMLERI OKURKEN AŞAĞİDA MAVI DİKDÖRTGEN KONUŞMA BALONCUĞUNA BASARAK GÖRÜŞLERİNİZİ CHAT UZERINDEN BELIRTEBILIRSINIZ. BU ZAMANA KADAR NEZAKETLE FIKIR BELIRTEN HERKESE TESEKKUR EDERIM.
Cemil'in çiftliğinde kuru üzüm paketleme yeri vardı. Tonlarca kuru üzüm satın alan firmanın etiketli baskılı kolilerine dolduruluyordu. Bu tesiste bir ray sistemi üzerinde kutuya poşet yerleştirme ve doldurma ardından kutulama yani kapatma işlemi yapılıyordu. Bu tesiste ortaya yakın alanda dışardan girilen ve ayna cam olan bir yazıhane gibi yer vardı. Buradan sadece işçileri çalışıyormu diye kontrol ediyor sanıyordum. Amaç sadece o değilmiş. Çiftlikte geziniyordum. Mini şort vardı ama çok yukarı çekmemiştim. Gündüz vakti o bölgede tavus kuşlarını seyredip peşlerinde gezinirken Cemil gördü beni.
-Gel Beyza Buse zor durumda onu kurtaralım.
-Kim yakaladı ki?
-Tarık yakaladı onu kötülük yapicak.
- Yettim Buse abla dıgıdık dıgıdık.
Gösterdiği kapıdan kısa bir koridordan geçince baktım ki içerde o ayna cam yazıhanedeyiz. Buse abla da orada idi. karşıda yazıhane dışında paketleme bölümü ve işçiler Ancak başına bir şey gelmemişti. Bana ağzına götürdüğü parmağı ile sessiz ol işareti yaptı. Tarık orada oturuyordu. Ne olacak derken beş-on kiloluk yazan çuvallar vardı bel hizasına kadar balya ve üst üste istif edilmiş. Birde üzerlerinde eski bir at eyeri vardı. Buse abla ;
-Masum kurban geldi Tarık biz odamıza gidelim.
-Hiii beni kandırıkladınız Cemil beni buraya hapsetcek haaa.
-Hımm! Evet öyle gibi. Belki başka şeylerde olur onlara kalmiş.
-Onlar kim ?
-Burak var sanırım.
-Anaaa onlarda mı geldi?
-Evet kuzum öyle.
Burak hemen ardımızdan içeri geldi yanında Cemil'in eşi de vardı. Burak dudağıma bir merhaba öpücüğü kondurdu. Ardından sarıldı ve kalçamı mıncıkladı. Sessiz konuşuyorduk hoşgeldin hoşbuldum muhabbeti oldu. Karşımızda paketleme işlemi yapılırken biz herkesi görüyorduk. Ancak onlar bizi görmüyordu. Burada bir şey yapmak çok ilginç olacaktı daha önceden Buse ablanın evinde balkondaki kadınlar meselesi ilginç olmuştu. Ancak böyle bir yerde yapacağınız macera çok daha ilginç olacaktı. Ben kiminle olur diye beklerken Burak Cemil'in eşini öpmeye okşamaya başlamıştı bile. Onun da altında şort ve askılı tişört vardı.
-Seni özledim ben kuzum, çok özledim hem de, ne kadar zamandır senin ile bir araya geleceğimizi ve neler olacağını hayal edip duruyordum.
Dedi Cemil . Ona özlediğimi gösterir şımarık hareketler falan yaptım ergen gibi. Bana gösterip;
-At eyeri üstünde yapmak istedim getirip koydum .
-Nasıl yapacaksın kuzum?
-Beyza seni oraya yüzüstü yatıracağım, içine gireceğim ve uzun uzun içerideki çalışmayı seyrederiz seninle beraber.
- Benim içimdeki çalışmayı ben göremem ki kameramı koyacaksın içeriye.
-Çatlak deli, bak önce seyircimiz var onların önünde keyifli olmaz mıydı onu diyorum. Porno film izler gibi değil mi.
Evet gerçekten izleseler çok ilginç olurdu tabii ki.
-Hadi gel bekletme beni bu üstündeki şortu çıkartalım da ben yavaş yavaş senin sıcaklık derecenin ölçeyim
- Sıcaklık derecemi nasıl ölçeceksin.
-Derece getirdim.
Tişörtü sıyırıp kenara attı. Şortu da çıkarttığında sandaletlerle çırılçıplak kalmıştı. Gösterdiği derece solucan idi.
Bana arkamdan sarılarak çuvalların üstünde duran eyere yaklaştırdı ve doggystyle pozisyonunda üzerine yerleştirdi. Kalçam bayağı yukarıda kalmıştı. Belden aşağıya doğru yüzüm çuvallara değiyordu. Bir balya çuvalı daha alıp benim göğüs karın bölgeme koydu. O yüzden kalçam yine yukarıda kalsa da, belden hafif bir yay oluşturacak şekilde duruyordum. Şortumu ve kilotumu yanlardan kavrayıp ikisini birden aşağıya doğru sıyırdı spor ayakkabılarından dikkatlice çıkararak orada duran masanın üzerine bıraktı. Cemil sprey bir güneş yağı çıkartıp onu direkt solucanına sıktı . Onunla yağladı ve eliyle sıvazlarken sesini duydum . Çok hafif bir serinlik hissettirecek şekilde tıs diye benim o bölgeme de biraz sıkınca teması normal yani vajinal şekilde yapacağını anlamıştım. Askılı nar çiçeği rengindeki tişörtümü sıyırıp başımdan çıkarttı onu da masanın üzerine koydu. Aşağı doğru eğilip, tam aşil tendonundan karşılıklı sağ ve sol tarafı öpe öpe yukarıya doğru çıkıyordu. Baldırları, diz arkasını, bacakların bitimi kalçamın üzerine kuyruk sokumuna kadar karşılıklı öpücüklerle yükseldi. Eyer ile tam hizasında değildi. 1-2 santim aşağıda kalıyordum. Yazıhanenin camlarından hafif yansıyan görüntü ile anladım. Avuçlarıyla masaj yapar gibi okşadı kalçalarımı. Tam girişi sağlayacağı yere kolaylık olsun diye iki baş parmağıyla yanlara doğru baskı uygulayıp solucanının ucuna yerleştirdi . Sanki perde aralar gibiydi. Sarkık veya şekilsiz değildi vajinam. Sıkı birbirine yakın dudaklar gibiydi benim giriş bölgesi. Yandaki camda görüyordum, parmaklar aralayınca uç dudaklar arasında kayboldu zaten. Biraz ittirince sıktım ama bende sıkılan yağ ile onun solucandaki yağın birbiriyle kaynaşması sayesinde fazla zorlanmıyan bir temas oluyordu.
-Sıcacıııık yaaa Beyzaaaa! Offf Beyzaaa!
Hafif ileri geri hareketlerle ve baskılar sonucu 1 dakika içerisinde komple girmişti. Eğilip omuzlarıma, enseme ve yanaklarıma öpücükler kondurdu. Karşıdaki adamlara bakıyordum tam karşında 5 kişi duruyordu sağ tarafa doğru daha kalabalıktı, sol tarafta o 5 kişinin haricinde transpalet üzerindeki paletin üstüne kutuları istif eden 3 kişi vardı. Ustabaşı hariç toplam 19 kişi saydım. Bu esnada ben içerideki insanları incelerken Cemil yarıya kadar çıkıp ileriye bastırıyordu. Bu durum etraftaki görsel ve heyecan yüzünden aşırı tahrik edici idi. Tekrarlı şekilde bir kaç ileri baskılı hareket oluyor ardından eğilip omuzlarımı, ensemi, boynumu , yanaklarımı öpüyordu. Saçlarımı topuz yapmıştım o yüzden ensem tam istediği gibi açıktaydı. Burak ense ve boyunlar ile yanakları öpmeyi seviyordu. O bu hareketleri yaparken içeridekilerle ilgilenmiyordu. Giriş kısmına bakıyor ve içime girip çıktığı anı izliyordu.
-Ya Beyzaaa! Öyle tatlı duruyor ki kalçaların minicik iki kavun gibi ve ben bunların arasında o tatlı ıslak kuyuda gidip geliyorum.
Dişlerinin arasında ıslık çalar gibi nefes alıyordu. Konuşmalarına da bu ses karışıyordu. At eyerinin önünde dizginlerin bağlandığı kısmı sol elle avuçlamıştı. Otururken popoyu destekleyen kısmı da tutarak iki taraftan kuvvet alıp kendine çekip bastırıyordu. Döndürür gibi girdap hareketlerinde unutmuyordu. Tam bu hareketler devam ederken ustabaşı ve çalışanlardan bir tanesi tam ikimizin arasına cama yan yana yaslanarak konuşmaya başladı. İkisinin arasında yarım metre kadar boşluk vardı karşılıklı yüz yüze neyi nereye yükleyeceklerine hangi aracın geleceği konusunda konuşmalar yapıyorlardı. Sessizce yan tarafta aynı şekil Cemil'in eşini çuvalların üzerine yatırmış Burak.
-Bu adamların adı ne?
Cemil ;
-Senin sağındaki Mesut solundaki İbrahim. (Şuan için aklıma gelmedi İbrahim dedim. Ancak Mesut denen kişiden eminim). Cama elimi uzattım. Avucum değdi. Onun dirseklerine dokunuyordum cam gerisinden. Sessizce;
-Meçut amca beni kuytay ne oluyçun. Beni kuytay bu Cemil denen adamdan.
-Kız senin şu halini, şu yaptığımızı görse adam benden beter dalardı sana , hiç acımazdı hatta pek tavsiye etmem yardım istemeni?
Sessizce söyledi Cemil kulağıma eğilip içimde döndürerek. Hakikaten öyleydi beni böyle görseler o halde İbrahim amca da Mesut amca da burada beni parça pinçik ederlerdi kesin. Bunları derken fena bastırıyordu Burak.
-Beyza sıkıyorsun değilmi?
-Hayır aşağı doğru sarkıyor bacaklar esas duruş gibi. Sıkmama gerek yok normal yani.
-Kuzum çok fena oluyor ileri geri.
-Yapma o zaman hemen oynatmak zorunda mısın. Derdin ne nereye yetişeceksin.
-Doğru diyorsun yaaa! Azcık öpeyim o zaman.
Eğilip üstüme abandı. Yatar gibi karnı göğsü sırtıma değecek şekilde. Hem ileri geri yavaş hareketle, hemde döndürmeler ile enseme , sırtıma, omuzlarıma öpücük kondurdu. En çok öpücük boyun ve yanaklarıma oldu. Sesli sesli öpüyordu yanaklarımı. Eğer ve çuvallar desteği ile bastırır şekilde yapıyordu bunları. Yanımızdakiler hız yapsada, Burak hız yapmıyordu. Beş on dakika böyle geçti. Ardından döndürme ve darbeli giriş başladı. Eğer ve çuvallardan ses geldi. Baskılı beş altı tür döndürme sonrası, yarıya çekip darbe ile o benim içerdeki noktayı uyandırdı. Döndürmeler esnasında sıkıntı yok ama darbe kıvılcım yaratıyordu. Döndürme ve girdap durumu uzuyordu 10 tur döndürür gibi sonra darbe olmaya başladı. Cam önündeki iki adama 30-40 cm mesafem vardı. Darbe esnasında ileri doğru gövdem ve başım oynasada çarpma ihtimali yoktu. Çok fena olunca bir an;
-Cemil çok fena oldum bu kadar erken olmasın.
-Kuzum erken bitirelim akşama hazır ol sen.
Son darbeyi vurup iyice yaslanarak döndürmeye devam edip.
-Akşama biraz rough bir hava olacak kuzum askıya alınacaksın.
İçimdeki durmayan ve o noktayı uyaran derin baskılı girdap hareketi yüzünden zar zor konuşarak;
-Askıda ekmek mi nasıl olacak yaaa?
-Akşama görürsün. Şuan istersen orgazm ol bende içine akıtayım getirdiklerimi , sen geceye hazırlan.
-Olsun yavaştan al yinede. Ben öyle istiyorum.
-Peki bitanem . Sen nasıl istersen. Islaklık ve sıcaklık çok tatlı kim bırakmak isterki. Akşama dayanırım dersen sorun yok.
-Burak , Timo, sen başka kim olacakki. Üçünüzle ne olursa olsun razıyım.
-Seni yerim bak deli etme beni.
Kadınlar ve erkekler çay saati geldiği için bizim olduğumuz tarafın soluna toplandı. Kadınlar yazıhane önüne falan geldi ama bir iki metre ötemizde Burak ve Cemil'in eşinin olduğu yerde idi. Kadın biraz doğrulmuştu elleri çuval istiflerinde idi. Burak ile ayakta yapar gibiydiler. Cemil yavaş yavaş ama baskılı şekilde döndürüyordu içimde. Öpücüklerle boyun ve yanaklar kısmında deliriyordu. Ne yanak hastalığı bu dedim. Çenelerimi bile öpüyordu, gıdılara kadar. Öpücükler esnasında ve bitiminde yüzümü yandan izlerken onu delirtecek yüz ifadeleri atıyordum ona. Cemil'in istediğinde sevecen istediğinde agresif rough tarzı baya iyiydi. Bu esnada derin derin Beyza deyişleri hirlama gibi çıkıyordu ağzından. Zevk sesleri olarak adımı kullaniyordu çoğunlukla . Ahh ve oh'lar ismimin önüne sonuna ekleniyordu. Ayaklarımı yukarı kaldırmıştım. Ayakkabılar yanyana onun totosuna değiyordu. Darbeli girişler olursa arada ayaklar iki yana ayrılıp farklı yerlere dokunabiliyordu. Onun bacakları arasında sıkışmış şekildeydiler. Eyerin seside bu darbe esnasında hırt hırt deri sesi veriyordu. Karnımın kasıkların teri deriye zarar verir mi diye düşündüm bir an. Kadınlardan bazıları börek getirmiş onun plastik kutularını açmış ikram ediyorlardı. Bir tanesi sanki camda kendine bakıyordu ama sanki bana bakıyor gibi geldi. Öyle hissetmek istedim 10 saniye baktı sanki gözlerini dikip. Görüyor oralı olmuyor diye düşünmek geldi içimden. Yükselmiştim istemsiz onların orada olup muhabbet etmesi sesleri bize yakın ve görebilme ihtimalleri tahrik edici idi. Öyle bir durumda onların yerinde olsanız içerde öyle bir şey olduğunu bilseniz ama göremeyeseniz ne hissedersiniz. Cemil anlık kasıldığımı hissedip biraz insafsız darbeler vurdu. Çuvallar eğer sarsıldı darbeler ile tam orgazm anında ağzımı tıkadı. Ayakkabılarımın topukları kalçasına vurup yaslandı, o darbelerde. Nefessiz kaldım . İçerdeki bağırış gülüşler arasında kayboldu orgazm çığlıklarım karnımda kaldı. Sarsarak devam etti bir kaç defa ve çıktı birden içimden.
-Niye çıktın ki içimden ?
Dediğimde, Timo'yu gördüm birden , Burak kadının içinden çıktı ve Timo Cemil'in karısının arkasına organını çıkarıp yanaştı. Burak ise benim arkama geldi. Islak mendil ile sildiği organını spreyleyip arkama anal yoldan dayadı.
-Böyle yapsam olurmu hazırmısın?
-Her zaman hazırım devamlı tedbir alırım her an anal seks olur diye.
İçime girerken yine;
-Mastürbasyon yapayım mı sana istersen.
-Hayır kuzum sadece zevkine bak.
Burak yavaş yavaş girerken ;
-Senin içinde olmak zaten büyük zevk.
Öyle yavaş giriyordu ki döndürüyor ve çok hafif baskı uyguluyordu.
-Niye bastırmıyorsun?
-Tadını çıkarıyorum, içine giren miktarı her saniyeyi izliyorum. Keyfim öyle istedi istersen hızlı bitireyim.
-Asla sakin böyle devam et.
Tamamı girince baskı yaptı. Daha girecekmi acaba diyordu sanırım dedim. Ancak zevkinden yaptığı belliydi. Öyle yavaş cekiyor ve giriyordu ki sanki her milimi kendine veya bana hissettirmek istiyordu.
-Resmen sert plastik yüzükten geçiyor.
İçin vakum gibi sıkıyorsun onu hissediyorum.
Güldüm kıkır kıkır. Eğeri tutuyordu ve ileri geri girip duruyordu. Zevki artınca durup bir dakika bekleyip sonra devam ediyordu. 20-25 dakika slowmotion devam etti. Ardından hız yapmaya başladı. Beş dakikada böyle devam etti. Ardından yarıya çekip darbeli şekilde egeri sarsarak vurmaya başladı darbeleri. Onun hırlayan hoyrat tavrı hoşuma gitti. Darbeler gibi olmaya başlayınca saymaya başladım kesin boşalmaya gidiyor diye. 40-50 arası bir sayıda boşaldı içime hırıltıları yutkunur gibiydi. Bağırmak istemiyordu. Nefes nefese kaldı bırakırken. En son yanındaki çanta içindeki selpak mendili çıkartıp attı Cemil'in eşi bana . O da darbeler yerken Cemil'den nasıl gördü ise. Burak son damlayı da bırakıp biraz durduktan sonra ben paketten bir tane çıkarttım. Burak çıkarken kalktım ve hemen yere inip onunla temizledim çıkış bölgesini. Ardından bir tanesini ped gibi şorta koyup dışarı çıktım. Yolda Burak arkamdan geliyordu. Bana ;
-Gezdir içinde kalanları.
Pis pis baktım ona dönüp, ardından mutlu ve seksi seksi baktım. Kalçamı ve yürüyüşümüde seksi hale büründürüp öyle yürüdüm.
-Ahhh Beyzaaa ahhh! Akşam böyle insaflı olmuyacağım.
-Heeee! Çuvallarin eyerin sesi hiçte insaflı değildi.
-O senle benim insaflı halim.
-Göreceğiz akşama.
AKŞAM YEMEKTEN SONRA
Yemek falan yenmiş kahve muhabbeti başlamıştı. Buse abla bana;
-Kuzum askı var biliyorsun sevişmek için ya salıncak gibi kuruluyor, yada kapıya asılıyor. Bunu duşta duvarın ardına demir askıya bağladık. Duşun duvarında asılı duracaksın sırası ile erkekler gelecek. Seni orgazm edip gidecekler.
-Yani kıpırdama olmayacak? Tamam askıyı biliyorum da o yüzden dedim. Omuz hizandan bağlı oluyorsun sırtında çapraz kayışlar.
-Oturacak yeri yok bacaklar geniş kayışlı ve cırtlı. Kolay taşır seni. Ellerinle tutmana gerek olmayan bir şey. Sarılma imkanı olur kayışlar acıtırsa söyle. Kumaşı sert değil kuzum özel yapım bu Beyza.
-Hımmm. Tamam abla olur. Peki niye boşalmayacaklar.
-Herkesin bazı sıraları var ve boşalma o yüzden olmaz. Ama tabiki boşalan olursa boşalır kendine engel olamayıp. Hadi hazırlan geçelim.
Hazırlandım on dakikada. Yanlardan ayırıp beşer santim aralıklar ile üçer toka taktım saclarıma. 10 cm kadar paralel gibi durup tüylü köpek kulağı gibi sarkıyordu. Çırılçıplak duşa girdiğimde asıl sürpriz askıyı görünce beni oraya kim kaldıracak derken eve geldiğini görmediğim kişiyi gördüm. Tarık denen canavar çıplak şekilde oradaydı.
-Geldim anca yetiştik. Seni özledim ilk ben olucam diye hız yaptim radara yakalandıysak bilmiyorum artık.
Beni kucaklayıp askının bacaklara bağlanan kısmının Buse abla tarafından takılmasını sağladı. Sırtta çapraz oluyordu. Omuzlarda kürek kemiğini de kaplayan iki parça daha takılıp cırtladığında ben resmen havada sırtım duvara yaslı duruyordum. Kollarım biraz hareket kabiliyetini yitirdi tabiki. Ellerimi birbirine kavuşturamıyordum ancak sarılabilirdim. Tarık Tüm işlemleri bitirince bana baktı. Geri çekilip diğer duvara yaslandı. Buse abladan çocuklar için kullanılan can simidi istedi. Bir tane geldi yani bebeklerin taşınabileceği kadar olanlardan. Ağzıyla şişirip onu tam sırt ortama ve kalçama gelecek şekilde yerleştirdi. Can simidi sırt kısmında havası biraz inik olduğu için ezildiğinden kalça kısmım daha şişkin olduğu için kasıkların öne doğru çıkmıştı. Omuzlarım kürek kemiklerim fayansa değiyordu. Sırttan aşağısı Can simidine yaslıydı can simidini Serkan kayış parçalarından birine bağlayıp sağlamlaştırdı aşağıya düşmeyecek kaymayacak şekilde. Akabinde bir sprey güneş yağı aldı o devasa şeye sıkarak ardından her yerine yedirdi. Bolca 1-2 defa daha sıktıktan sonra elindeki spreyi benim giriş bölgesine doğru yanaştırıp aşağıya doğru eğilerek oraya püskürttü bolca yapmıştır serinliği hissettim. Sağ elinde tuttuğu solucanı göbeğime yani kasıklardan yukarıya doğru gelecek şekilde jop gibi vurdu.
-Buraya kadar geliyormuş demek ki baksana ucuna ta şurada duruyor. Demek ki o senin zevk noktam dediğin yer de buralarda bir yerde. Hissediyorum böyle içine girdiğimde zorlayıp da o boşluğun içinde durdurduğunu falan. Rahim ağzı olması lazım o bölgede. Bak girince göstereceğim sana.
-Bende öyle tahmin ediyorum ama ben senin gibi hissedememki , rahim ağzı olabilir bak.
-Evet kuzum orası oluyor. O bölgeye yanaşıyor, sen oranın şeklinden dolayı öyle hissediyorsun.
-Anladım . Ucunun durduğu yer diyorsun. Senin ki kalın ya gerdiriyor biraz orada.
-Hadi aşkım kasılma Ben yavaş yavaş gireyim en sonunda söyleyeceğim sana.
Aşağıya doğru eğildi eliyle tuttuğum şeyi giriş noktasına denk getirdi.
-Şunun şekline hastayım sanki iki kapıyı da sıkıca kapatmış onu korumaya çalışıyor. Ancak onları şöyle kenara itiyorsun.
Baş parmakları ile giriş kısmının dudaklarını yanlara doğru ittirince ucuna araya yer gösterdi. Parmakları bıraktığında uç o aradaydı. Yukarı doğru bastırmaya başladığında oraya bolca sıktığı yağ ve kendi solucanı üzerindeki yağ ile kaynaşarak iki etin birbiriyle fazla kavga etmemesini sağlamaya çalışıyordu. Ancak Ne de olsa onun ebatları nedeniyle bu savaş mutlaka olacaktı. Etlerin birbiriyle kavgasının sesini içeride hissediyordum. Üçte biri minik ileri geriler ile girinceye kadar sorun olmadı. Ancak sonrasında dibe doğru biraz daha kalınlaştığı için durun zorlaşıyor etlerin savaşı daha bir çetin yaşanıyordu. Girmesine engel olacak halim yok ancak yaşadığım durumu anlamaniz açısından tarif ettim. Doluluk hissi arttıkça durumdan hoşlanmamak elde değil. Zaten o tatlı, sevimli, ukala bakışlar ile içimde yer etmeye çalışmasıda tahrik ediyordu. Yarıya vardığında yüzüm gözüm değişiyordu sanırım, çünkü benim yüzüme baktıkça ifadesi değişiyor gözlerini kısarak ileri hareket ediyor çekerken açıyor, nefesi ile de zevkini hissettiriyordu.
-Ne yazık ki ben boşalmayacağım. Seni orgazm edip gideceğim. Çünkü başkasına sözüm ver onları ona bırakmam gerekiyor. Beni yormadan orgazm ver tamammı bebişim.
-Hemencik mi?
-Evet ben nasıl alacağımı biliyorum. İzin verirsen seni deli edip alıcam orgazmı. Hani hemen dedim ama bir 15-20 dakikada.
-Pamam o jaman.
-Tamam diyeceksin tabiki.
Masum ağlak bir yüz ifadesi yapıp dudak büzdüm ama çok sürmedi. Yarıyı geçmiş daha derine yukarı çıkıyordu. İçimi gerdirerek o noktayı uyarmıştı. Uç hatta yaklaşmıştı oraya.
-Bak burası rahim ağzı. Ben bastırınca buradaki darlıktan geçip tam girişe gelecek. İşte seni delirten nokta burada.
Ucunu o çay bardağı dibi dediğim yere soktu zorlayarak. Resmen karnım titredi kasıldım. Cıyk cuyk gibi , üstüne basılmış civciv sesleri çıktı ağzımdan. Sarıldı bana kıpırdamadan duruyordu. Bir kaç saniyede bir sperm atar gibi iki üç defa oynatıyordu onu. Ellerim bacaklarım istemsiz hareket ediyordu.
-Kiyamam kuzuma beeeen. Yapıyorum ama eziyet olsun diye değil. Senin zevk alman , heyecan yaşaman hoşuma gidiyor.
-Hımmmggh! Pamaaam.
Yutkundum konuşamadım. Karnım oynuyordu göbek atar gibi titreyip duruyordu. Kulak memesi ve yanak bölgeme değiyordu ağzı.
-Senin o karnını yerim gup güp atıyor.
Biraz döndürüp yukarı bastırınca ciyakladım. Gerdirmişti o noktayı, orada fokurdama yaratmıştı. Karnımın kasılması arttı. Geri çekilip aşağı karnıma baktı. Bende baktım.
-Nefesini içine karnını içine çek.
Titreyerek yaptım onu kasılmalar azaldı. Aşağı baktım ben şok. Afrikalı açlar gibi içine çektiğim karnımda bariz belli oluyordu onun kocaman organı. İçimde çekiç sapı gibi duruyordu. Onu sperm atar gibi oynattıkça buradayım , bu kabarıklık benim diyordu. Göbeğime kadar içimde kocaman bir mum varmış gibiydi. Hareketi yapmaya devam ettikçe ağzım yüzüm şekilden şekile giriyordu. Dişler ağız dudak kayıp , birde dudak ısırması yapınca.
-Senin o ağzını yeriiiim. Uzat dudakları.
Uzattım hüppp der gibi yakaladı ağaç kakanın gagasını ağaca vurma hızı ile. Emerken hem bir iki cm. Yukarı aşağı oynatıyor , hem boşalır gibi hızlı hızlı yapıyordu. Ağzının içine uğultulu sesler bağırışlar bıraktım. Bıraktığında harekette kesildi. Yüzüme bakıyordu . Nefes nefese kalmış titreyen halime bakıyordu. Sağa sola oynayan yerinde duramayan o solucanın ucunun, orada durup gövdesiyle yarattığı his yüzünden kontrolsüz kalmıştım. Omzuna kollarına vuruyordum veya sıkıyordum pazularını. Bekliyordu geçmesini yüzüme bakarak.
-Hemen değil benim tatlı lolitam. Kusura bakma bir iki defa daha böyle deli edicem seni öyle ver bana orgzmı tamammı.
-Sanki ben engel olabileceğim de lafını ediyon. Askıdan kaçacak halim mi var.
-Ya havayı bozma kepçe surat. Buse de böyleydi kepçe suratınızla deli ediyorsunuz milleti.
İnadına o noktaya dokunuyordu ama sonucu getiren hareketi yapmıyordu. Dakikalarca dudaklarıma ve boynuma öpücükler kondurup , iltifatlar ile on-onbeş dakika uzatsada kaynama noktasını geçirmişti. İçimdeki orgzm sayacı oynuyordu. Titriyor hareketlerimi kontrol edemiyordum. Öyle bir kıvılcım çaktı ki. Yüksek gerilimden atlama yapan elektrik gibi patladım. Sıkmaya çalışıp boşa gayret ediyordum. Onu kavrayıp sıkmak çok zordu ancak gayret edebiliyordum. Ciyak viyak sesler ile boşaldım. Boynumu dudaklarımı öperek sakinleştirmeye çalıştı beni. Sakinlediğimde yüzüme bakıyordu. Solda Buse abla ve Burak vardı. Gülümsedim ona.
-Ben boşalttım Burak ben çıkınca hemen gir zorlanmazsın.
-Oha hemen mi girecek Burak?
-Evet askıdasın kuzum isteyen istediğini yapar.
Tarık aşağı doğru eğilerek çıkarken vakum gibi çekti karnımı hava bırakmamış sanki içerde. İnerken göğüslerimi de öptü. Çıktığında hemen ayrıldı duşa kabinden. Burak girdi. Hazır prezervatif takmış ve kayganlaştırıcı sürmüştü. Niye taktığını merak ettim ama sormadım. Tarık çıktığı için içim eski halini almaya gayret gösteriyordu sanırım yada kaybettiği doluluğu tekrar hissetmek ister gibiydi. Burak ucu yaslayıp hemen yukarı doğru bastırdı.
-Aynen yaaa Tarık resmen güzellik yapmış kız he.
Comments